Bu çok özel çantalar, yoksulluk sebebiyle çalışmak zorunda kalarak eğitim ve sağlıklı gelişim haklarına erişemeyen çocuklar için tasarlandı.
Amacımız, her çocuğun barınma, beslenme, eğitim ve çocukluğunu yaşama haklarına ulaşabilmesine destek olmak. Geleceğe ilk adımlarını atarken mutluluk ve cesaret vermek.
Çantalarımıza okul ihtiyaçları için OKİ ve hijyen ihtiyaçları için HİJİ dedik. İçleri çocuklara gereken okul ve hijyen malzemeleriyle dolu dolu...
Çalışmak çocuğun okulla bağını koparıyor. Sadece bugünü değil yarınını da etkiliyor. Eğitimden uzak büyüyen çocuk yetişkinlik çağında da yoksullukla mücadele etmeye devam ediyor.
Çalışmak zorunda kalmak çocukların bedenen ve ruhen gelişimlerine zarar veriyor. Temel hakları olan eğitimi ve sağlıklı gelişimi ellerinden alıyor. Çalışmak zorunda kalan çocuklar okula gidemiyor, sağlıklı büyüyemiyor.
OKİ ve HİJİ, ‘çocuk işçiliği’ nedeniyle temel haklarından uzaklaşan çocuklara ulaşmak istiyor. Çocukların yeni bir geleceğe ‘çantalarıyla birlikte’ adım atmalarına destek oluyor. Onların geleceğine mutluluk ve cesaretle ilham veriyor.
OKİ ve HİJİ’ye biz bayılıyoruz. Herkesle, özellikle çocuklarla buluşturmak için sabırsızlanıyoruz. Onları tanıdıkça siz de seveceksiniz, çocuklara göndermek isteyeceksiniz. Eğitim ve sağlık dolu bu çantaları çocuklara ulaştırmak sizin elinizde. Bağışlarınızla, SMS’lerinizle, adımlarınızla, her şeyinizle daha çok OKi ve daha çok HİJİ.
Destek yazıp 4332’e göndereceğiniz 1 SMS 20 TL
Bir adet OKİ içindeki okul malzemeleriyle 500 TL
Bir adet HİJİ içindeki hijyen malzemeleriyle 250 TL
750 TL bağışınızla bir OKİ ve bir HİJİ bir çocuğa ulaşsın.
Çocuk işçiliği, çocuğun yaşına uygun olmayan, sağlığına ya da bedensel, zihinsel, ruhsal, davranışsal ve toplumsal gelişimine zarar veren, okula düzenli devam etmesini engelleyen, okulla bağının koparan, çocukluğunu yaşamaktan alıkoyan, potansiyelini ortaya çıkarmasına engel olan, ağır, uzun süren tehlikeli faaliyetlerle uğraşmasıdır.
Çocuk işçiliğinin, çocukları eğitim öğretim sürecinden uzaklaştırır, okul ile bağının kopartır. Eğitimsiz çocuk, yetişkinliğe geçtiğinde bildiği tek işi yapmaya devam eder. Yetişkinlik çağında ailesini, kendi çocuklarını da katarak yoksulluğu çoğaltır. Yoksulluk döngüsünün kırılabilmesi için çocuk işçiliğinin ortadan kaldırılması şarttır.
Türkiye’de yaklaşık 2 milyon çocuğun ağır ve tehlikeli işlerde, sokaklarda çalıştığı biliniyor. Türkiye, Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) 182 No’lu Sözleşmesini imzalamış ve mevsimlik tarım işçiliğinde çocuk emeğinin, çocuk işçiliğinin Türkiye’deki en kötü üç biçiminden biri olduğunu kabul etmiş olmasına rağmen, mevcut yasalar uygulanamıyor. Tarım, Türkiye’de 5-14 yaş arası çocukların en yoğun çalıştırıldığı iş kolu.
Her yıl 3 milyon kişi Mart ayı itibariyle üründen ürüne göç yoluna çıkarak yılın ortalama 8 ayını evlerinden uzak, derme çatma ve elverişsiz yapılarda geçiriyor. Mevsimlik tarım için aileleriyle birlikte göçe çıkan çocuklar, devam etmekte olan eğitim öğretim yılını yarıda bırakarak en temel hakları olan eğitimden kopuyor. Mevsimlik tarım göçüne çıkan çocukların eğitimlerine devam oranı yaşları büyüdükçe azalıyor; nesilden nesile miras kalan yoksulluk döngüsünün bir parçası olmaya devam ediyor.
Mevsimlik tarım işçisi çocuklar ve aileleri, göç duraklarında hiçbir altyapının bulunmadığı yol kenarları veya toplanma alanlarına kurdukları çadırlarda barınıyor ve içme suyu, banyo, tuvalet, elektrik gibi en temel ihtiyaçlara çoğu zaman oldukça kısıtlı erişebilirken bazı zamanlarda ise hiç erişemiyor. Bu gibi yoksunluklar en başta sağlığı tehdit ediyor.
Çocuk işçiliğinin olumsuz izleri bir ömür boyu devam eder. Geleceklerinde geri dönüşü olmayan izler bırakır.
Çalışmak çocuklara fiziksel, duygusal, zihinsel, sosyal açıdan zarar verir.
Çocukları taşıyamayacakları sorumluluklar üstlenmeye zorlar. Çocukluklarını yaşama ve gelişme hakkını engeller.
Çalışma ortamı çocukları sözlü ve fiziksel şiddete maruz bırakabilir.
Çocukların iş yüzünden okula gidememesi, zihinsel gelişimlerini geride bırakabilir.
Çalışan çocukların sosyal çevreleri farklılaşır, çalışmayan yaşıtları arasında kendilerini yalnız hissedebilir ve çevrelerinden kopabilir.
Eğitimden uzaklaşan çocuklar, kendilerini geliştiremeyebilir. Çocuğun yeterli eğitim alamaması akranlarıyla eşit imkanlara erişmesini engeller.
Çocuk işçiliğinin onaylanmasına yol açacak doğrudan ve dolaylı tüm söylemleri reddedelim. Cümlelerimize "çalışıyorlar çünkü", "çalışıyorlar ama" gibi sözlerle başlamayalım.
Bir çocuğun gelişimi, onun bakımıyla yükümlü kişi ya da kişilerin sorumluluğunda olduğu kadar toplumsal bir görevdir.
Çalıştırılan çocuk gördüğümüzde Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüklerine, Alo 183’e, çocuk çalıştıran işyerlerini ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Alo 170 hattına bildirebiliriz.
Çocukların çalıştırılmaması, okulla bağının kopmaması için çalışan kurumlara destek olalım.
Bu alanda çalışan sivil toplum örgütleriyle zamanımızı, imkanlarımızı, çevremizi paylaşalım. Satın aldığımız ürün ve hizmetlere çocuk emeği değmediğinden emin olalım.